Botox Kullanım Alanları

Botox 18-65 yaşlar arasında orta ve şiddetli dinamik glabellar yani kaş arası çatık kaş çizgileri olan erişkinlerde FDA ( Amerikan İlaç ve Gıda Müdürlüğü ) tarafından tedavi olarak onaylandı (2002).

Botox primer aksiller hiperhidoz ( aşırı terleme ) tedavisinde FDA tarafından onaylandı (2004)

Diğer FDA onaylı kullanım alanları: blefarospazm ( gözü aşırı kırpmak ) (1989), strabismus (şaşılık) (1989), kronik migren tedavisi (2010), kraniyal (kafa içi) sinir VII bozuklukları (1989), servikal distoni ( boyunda oluşan eğrilik )(2000), üst ekstremite spastisitesi (aşırı kasılmaları )(2010),

Diğer kozmetik kullanımları: Üst ve alt yüz, boyun ve göğüs kırışıklıklarını azaltma, yüzde lifting (kaldırma) işlemi ve yüz asimetrilerini düzeltme.

Botox etki Mekanizması

Botox, Clostridium botulinum bakterisinden elde edilen bir proteindir. Hedef, kaslara küçük miktarda botulinum toksin injekte edildiğinde, sinir-kas kavşağındaki bileşkede asetilkolin salınımının baskılanmasına bağlı kimyasal iletim kesilmesi olur ve tedavi edilen alanda deri kırışıklıkları düzleşir.

Botoks Temel ve İleri Uygulamalar

Temel

Botox ile yüzün üst kısmında, hiperdinamik yani çok hareketli kasların bulunduğu alanlarda (kaşları çatma çizgileri, kaz ayakları ve yatay alın çizgileri) en iyi yanıt alınır ve en az yan etki görülür.

Botox tedavisinin yüzün alt bölgesinde uygulanması ileri uygulama olarak bilinir. Bu bölge oldukça aktif olup yüz ifadesine artı olarak alt yüz kasları çiğneme ve konuşmada önemli görev alır. Alt yüzde tedavi edilen kaslarda daha fazla pratik uygulama yeteneği gerektirdiği için toksin düşük dozlarda uygulanmalı ve kaslarda kısmi bir fonksiyonellik bırakılmalıdır.

Hasta Seçimi

Botox tedavisi ile en iyi yanıtlar, dinamik kırışıklıkları olan ve statik yani yerleşmiş kırışıklıkları olmayan veya minimal düzeyde olan hastalarda alınır. Bu yüzden, Botoxa kırışıklıklar yer etmeden, 30’ lu yaşların başında başlanılması önerilir.

Statik ( derinleşmemiş ) kırışıklıkları olan hastalarda, yanıt yavaş gelişir ve iki-üç kez arka arkaya tedavi sonrası, kümülatif yani birikimsel etkiye bağlı en iyi yanıt alınır. Derin statik ( yerleşmiş ) çizgiler, tek başına botulinum toksin tedavisine yanıt vermeyebilir. Bu hastalarda en iyi sonuçlar için dolgu maddeleri veya deri yenileme gibi tedavilerle kombinasyon yapılmalıdır.